Hamam olarak da bilinen Türk hamamı, kökleri Orta Doğu ve Orta Asya'nın eski kültürlerine dayanan geleneksel bir banyo şeklidir. Türk hamamı kavramı, Romalıların Yunanlılardan banyo yapma pratiğini benimsediği ve onu daha lüks ve özenli bir deneyime dönüştürdüğü Roma dönemine kadar uzanıyor.
1299 Yılında kurulan Osmanlı İmparatorluğu, hamamı popülaritesinin zirvesine çıkardı. İmparatorluk boyunca her şehir ve kasabada hamamlar inşa edildi ve hem erkekler hem de kadınlar için günlük yaşamın hayati bir parçası olarak kabul edildi. Hamamlar sadece banyo yapmak için değil, aynı zamanda sosyalleşme, rahatlama ve hatta iş yapma yeri olarak da kullanılıyordu.
Geleneksel Türk hamamı, sıcak hava ve buhar için merkezi bir odaya ve yıkama ve rahatlama için birkaç küçük odaya sahip kubbe şeklinde bir yapıdır. Hararet olarak bilinen merkezi oda bir fırınla ısıtılır ve mermer veya taşla kaplıdır. Buhar oluşturmak için sıcak taşların üzerine su dökülür ve daha sonra diğer odalardan kanalize edilir.
Türk hamamı deneyimi tipik olarak ılık odada bir rahatlama dönemi ile başlar, ardından sabun ve kaba bir eldiven olan kese kullanılarak iyice yıkanır ve pul pul dökülür. Bundan sonra, banyo son durulama ve dinlenme için daha serin odaya geçecektir.
Geleneksel Türk hamamı deneyimi genellikle Türkçede "gommage" olarak bilinen masajla birleştirilir. Masör, kaslardaki gerginliği ve düğümleri çözmek için özel bir masaj yağı ve çeşitli teknikler kullanacaktır.
Günümüzde Türk hamamları Türkiye ve diğer Orta Doğu ülkelerinde hala popülerdir ve popüler bir turistik cazibe merkezi haline gelmiştir. Birçok modern spa ve sağlıklı yaşam merkezi de müşterilerine benzer deneyimler ve tedaviler sunan Türk hamamı konseptini benimsemiştir.
Genel olarak, Türk hamamı veya hamamı uzun bir geçmişi olan zengin bir gelenektir. Sadece fiziksel temizlik için bir yer değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir merkez ve rahatlama ve refahı teşvik etmenin bir yolu olarak hizmet eder.